27 Mart 2012 Salı

memleketin taşı toprağı.. :))

Annemle , babam geçen hafta sonu bir yazlık kaçamağı yapalım dediler, bende hemen siparişleri hazırladım tabii.. Yağcılar sahilinden taş, hasanboğuldu'dan kozalak.. :))


Taşlarla ne yaptığıma gelecek olursak, 


Şimdilik bunlar çıktı ortaya. Ama aklımda bir dolu fikir var, ve yapmak için çok heyecanlanıyorum.. en kısa zamanda yapabilirim umarım.. hemen paylaşacağım dan şüpheniz olmasın.. Hoşçakalınn.. :))

21 Mart 2012 Çarşamba

2011'e damgasını vuran meyve, NAR!!

İlk karşılaşma, Bozcaada.. Bunun bir aşk olduğu o ilk andan itibaren belliydi..  LODOS Balıkçısının masalarında yanında adanın taze çiçekleriyle adeta bir ışık gibi parıldıyordu... Onu evime götürmeliydim,, ve hemen gidip çarşıdaki tezgahların birinde ışıldayan şuanda mutfağımda şekerlik olarak kullandığım narımı satın aldım.


(Lodos Balıkçısı'ndan, Bozcaada) 2011

(Mutfak , Home) 2011

Nar şekerliğim fotoğrafta sol alt köşede gözüküyor. Peki o duvarda asılan? Tabi ki keçeden, kes, dik ve as :))

(Nar'ların içini ben elyafla doldurdum, ama lavanta yada hoş koku verecek diğer bitkilerle de doldurabilirsiniz.)

Umarım hoşunuza gitmiştir ve sizlerde evinizin bir köşesine bu bereket getirdiğine inanılan narlardan bir tane yada bir sürü asarsınız.. Görüşmek üzere :))

(Keçeden nar, Home) 2011


9 Mart 2012 Cuma

gülümseme :)

Yazı yazmak benim için her zaman zor olmuştur. Okumayı, çizmeyi, örmeyi, dikmeyi, KONUŞMAYI ( eşim İlker bunu okuduğunda eminim ''kesinlikle'' diyecek ) çok sevmişimdir, ama yazmak.... Neden bilmiyorum, belki de fm öğrencisi olup sonrasında da mühendislik okuduğumdan pekte ihtiyacım olmadı şu ana kadar... Ama zaman değişiyor, artık neredeyse her işimizi internet üzerinden yapıyoruz ve birbirimizi anlamak içinde yazmaya ihtiyacımız var..Bu blog sanırım iyi geldi bana, yazı yazmayı yeniden öğreniyormuşum gibi.. Bakalım zaman neler gösterecek..

(Baksanıza kendime bir günlük alıp içine karalamak yerine,, önümde ekran, parmaklarım klavyede.. ah ah internet çağı... )

aman nazar değmesinn!!!


blogumuzu açtık, yazmaya başladık.. tamam ama bir nazar boncuğu asmak lazım dimi :)) peki nedir bu nazar boncuğu?? 


vikipedi derki;
Nazar boncuğu, insanı kem gözlerden koruduğuna inanılan boncuktur. Genelde nazar boncukları göz şeklinde olur. Göze aynı zamanda boncuk da denmektedir. Bu bağlamda bakıldığında kişinin dünyaya açılan penceresi gözdür ve göz her türlü, iyi ve kötü, düşüncelerin ilk çıkış noktası olarak kabul edilir. Bu yüzden bakışlardan, kötü gözlerden korunmak amacıyla emici özelliği olduğuna inanılan mavi renkli taşlar eskiden beri kullanıla gelmiştir. Ve son halini günümüzdeki çeşit çeşit nazar boncukları olarak almıştır. Şu an, gerek inanç gerek gelenek, gerekse de süs eşyası olarak pek çok kişi nazar boncuğunu günlük yaşantısında çok sık kullandığı yerlerde bulundurmaktadır. Nazar boncuğu yapılırken içine kurşun dökülür. Bunun da iyi şans getirdiği söylenir.


bu bilgiyi de aldıktan sonra, kendi boncuğumuzu kendimiz yapalım..


yeni favorim keçe,

önce kes, sonra dik, biraz süsle ve as bakalım :))







hadi hayırlı olsun ve nazarlardan korusun :))


2 Mart 2012 Cuma

herkese merhaba.. :)

Günlerden 02,03,2012 ve ben bugün blog yazmaya başlıyorum. amacım evde kendi kendime yaptığım yastıkları, süs eşyalarını, bebekleri , cüzdanları vs sizinle paylaşıp bir anlamda görücüye çıkarmak umarım yaptıklarımı beğenirsiniz.. ilk paylaşımla görüşmek üzere..

Ben Kimim?

Ben İstanbul’da ikamet eden, üniversite mezunu, 24 yaşında, bir dönem kabin memurluğu yapmış, evli bir jeofizik mühendisiyim.. Ve aynı zamanda Marmara Kolejliyim. Ancak şu an yaptığım işe gelecek olursak, Altıntepe Tamiş Gayrimenkul’de Gayrimenkul danışmanı olarak çalışıyorum.



Esas keyif aldığım şeyse yünler, kumaşlar, boncuklar, düğmeler, keçeler… ve buyrun bakın bakalım, ortaya neler çıkarabilmişim

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...